Uzaklaştırma Kararı
Uzaklaştırma kararı nedir, nasıl alınır, uzaklaştırma kararının ihlali ve itiraz süreçleri bu makalemizin konularını oluşturmaktadır.
Uzaklaştırma Kararı Nedir ?
Uzaklaştırma kararı, 6284 sayılı Kanun kapsamında verilen ve şiddet mağdurunu veya şiddete uğrama tehlikesi olan kişileri korumaya yönelik geçici bir tedbir kararıdır. Bu karar ile aleyhine tedbir talep edilen kişinin evden uzaklaştırılması, mağdura yaklaşmaması, iletişim kurmaması, elektronik kelepçe takılması gibi yasaklar getirilebilir. Kararın amacı cezalandırma değil, mağdurun güvenliğini sağlamak olmalıdır.
Uzaklaştırma Kararı Nasıl Alınır ?
Uzaklaştırma kararı öncelikle Aile Mahkemelerinden, taraflar arasından başlatılmış bir soruşturma var ise ilgili Savcılıktan veya kolluk kuvvetlerinden talep edilebilmektedir.
Uzaklaştırma Kararı Dilekçe Örneği
Nöbetçi Aile Mahkemesine,
Talep Eden: Ad Soyad Tc Adres Tel
Karşı Taraf: Ad Soyad Tc Adres Tel
Konu: 6284 sayılı Kanun Kapsamında Tedbir Talebidir.
Açıklamalar
Şiddet iddiasının özeti, ilgili deliller (yazışmalar, kamera kayıtları, tanık anlatımları vs), hangi koruma tedbirinin talep edildiği hukuki gerekçeleriyle açıklanmalıdır.
Ad Soyad İmza
Uzaklaştırma Kararı Çeşitleri
6284 sayılı Kanun kapsamında koruyucu ve önleyici olmak üzere iki çeşit tedbir türü bulunmaktadır. Uygulamada en çok karşılaşılan tedbir türü önleyici tedbirlerdir. Kanunun 5. maddesinde düzenlenen bu tedbirler:
Mağdura yönelik şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük
düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmama,
Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek
konutun korunan kişiye tahsis edilmesi,
Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmama.
Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel
ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.
Korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmama,
Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermeme,
Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi,
Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etme,
Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle
zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi,
Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde
kullanmama ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları
yerlere yaklaşmama, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve
tedavisinin sağlanması şeklindedir. Somut olayın niteliğine göre bu tedbirlerin bir veya birkaçı uygulama alanı bulabilmektedir.
Mağdurun talep edebileceği koruyucu tedbir kararları ise:
Kendisine ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir
yerde uygun barınma yeri sağlanması,
Geçici maddi yardım yapılması,
Psikolojik, meslekî, hukukî ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi.
Hayatî tehlikesinin bulunması hâlinde, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınması.
Gerekli olması hâlinde, korunan kişinin çocukları varsa çalışma yaşamına katılımını desteklemek üzere dört ay, kişinin çalışması hâlinde ise iki aylık süre ile sınırlı olmak kaydıyla, on altı yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarının yarısını geçmemek ve belgelendirilmek kaydıyla Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden karşılanmak suretiyle kreş imkânının sağlanması,
İşyerinin değiştirilmesi,
Kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi,
4721 sayılı Türk Medenî Kanunundaki şartların varlığı hâlinde ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması,
Korunan kişi bakımından hayatî tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi şeklindedir.

Uzaklaştırma Kararı Süresi
Uzaklaştırma kararı genel olarak uygulamada bir ay süre ile verilmektedir. Süre sonunda tekrar talep edilerek uzatılabilmesi mümkündür. Üst süre sınırı bulunmamakta olup şiddet riski devam ettiği müddetçe uzaklaştırma kararının sürdürülebilmesi mümkündür.
Uzaklaştırma Kararı İhlali
Uzaklaştırma kararını ihlal eden kişi hakkında zorlama hapsi uygulanmaktadır. Zorlama hapsinin süresi üç-on gündür. Tekrar eden ihlallerde hapis süresi on beş günden otuz güne kadar uzayabilir ancak toplam süre altı ayı geçemez. İhlal durumunda mağdur hemen kolluk kuvvetlerine başvurmalı ve ihlalin tutanağa geçirilmesini sağlamalıdır.
Haksız yere Uzaklaştırma Kararı
6284 sayılı Kanunun 8/3 fıkrasında açıkça ”Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz. Önleyici tedbir kararı, geciktirilmeksizin verilir. Bu kararın verilmesi, bu Kanunun amacını gerçekleştirmeyi tehlikeye sokabilecek şekilde geciktirilemez.” hükmü yer almaktadır.
Anılan hüküm kapsamında bazı durumlarda kişi, haksız yere uzaklaştırma kararına maruz bırakılabilmektedir. Yanlış beyan, abartılı iddialar veya taraflar arasındaki kişisel anlaşmazlıklar buna yol açabilir. Böyle bir durumda uzaklaştırma kararına itiraz edilmesi mümkündür. İtiraz süresi kısa ve itiraz neticesinde verilecek karar kesin nitelikte olduğu için itiraz sürecinde hukuki yardım almak oldukça önemlidir.
Uzaklaştırma Kararına İtiraz Dilekçesi Örneği
( İtirazı Değerlendiren ) Aile Mahkemesine,
İtiraz Eden :
Tedbir Talep Eden :
Konu: Aleyhimde verilen …… tebliğ tarihli uzaklaştırma kararına yasal süresi dahilinde itirazlarımın sunumudur.
Açıklamalar
İtiraz somut gerekçelere dayandırılmalı, varsa deliller sunulmalı ve uzaklaştırma kararının kaldırılması veya alternatif yaptırımlara çevrilmesi talep edilmelidir.
Ad Soyad İmza
Uzaklaştırma Kararı Bitince Ne olur ?
Uzaklaştırma kararları, mağduru korumak amacıyla geçici süreli olarak verilen tedbirlerdir. Karar süresi genellikle 1 ay ile 6 ay arasında değişir ve mahkeme gerek görürse süreyi uzatabilir. Süre sona erdiğinde uzaklaştırma kararında belirlenen tedbirler ( yaklaşmama, iletişim yasağı ve evden uzaklaştırma gibi) tedbirler artık geçerli olmaz. Karar sona erdiğinde kişi, yasal olarak eski haklarına kavuşur ve artık mahkeme kararıyla kısıtlanmaz. Evden uzaklaştırılan kişi tekrar evine dönebilir, mağdur ile iletişim kurması önünde yasal engel kalmaz. Bu süreçte taraflar arasında hukuki bir sorun yaşanmaması için dikkatli davranmak önemlidir.
Eğer şiddet riski devam ediyorsa veya yeni bir olay meydana gelirse, mağdur yeniden uzaklaştırma kararı talep edebilir. Bu başvuru mahkeme tarafından değerlendirilir ve gerekirse yeni ve farklı tedbirler uygulanabilir.
Uzaklaştırma Kararı Sicile İşler mi ?
Uzaklaştırma kararı, koruyucu tedbir niteliğinde olduğu için ceza mahkemesi açısından adli sicil sabıka kaydı oluşturmaz.
KAYNAKÇA: 6284 SAYILI AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN
ÖNLENMESİNE DAİR KANUN